Nasl göçüp gittiler hiç fark etmedik. Tek kare bir fotoraf ya da iki satr yaz eliinde çok sürmeyen gözyalar dökerken akam haber kuann hemen ertesinde yine onlara güldük. Sanki hâlâ yaadklarn düünmek ve rahatlamak ister gibi...
***
Festival düzenliyoruz ama kendi sinemamza ait eski dönem klasiklere ya hiç yer vermiyoruz ya da o karkln içinde kaybolup gitmelerine göz yumuyoruz. Avrupal bilmem hangi yönetmenin filmlerini toplu gösterimlerde seyirciye ezberletirken ilk dönem sinemaclarmz neredeyse görmezden geliyoruz.
***
Yurtta ya da kirasn zar zor denkletirdiiniz derme çatma bir evde arkadalarnzla yaayp giderken ve aileniz tarafndan bazen gönderilen bazen de hiç gönderilemeyen parann hesab üstüne kafa yorarken baharn sarholuu sizi de sarar. Bir snavdan öbürüne kotururken gözünüze taklan film afilerine öyle bir bakp geçmek en iyisiyken aklnz çelinir.
***
Özendiimiz dünyann karton karakterleri bizden çok uzakta ve bambaka bir alemde yayor. Arka planda onlara yatrm yapanlar da sömürdükleri alanlarda mutsuz ve terk edilmi ekilde yaayan insanlarn hayatlarndan çaldklar kla bu törenin parltsn salyor.
***
Nazm Hikmet'in sadece ak iirleri yazan kadn dükünü bir air olduunu son yllarda sürekli yineleyenlere verilecek en iyi yant onu sinema perdesine tamak deil midir? iirlerine de yansyan hüzünlü ve çarpc hayat hikâyesiyle Ahmet Haim'i, Kutsal syan'n yazar romanc Hazan zzettin Dinamo'nun akllara durgunluk veren yaamn çan gereklerine uygun olarak görüntüleyip ölümsüzletirmek hiç de zor olmasa gerek.
Sinemann amansz a, çalan ve gönül savaçs Aydan Gündüz, beyaz perdeye akl ve vicdan n tutarken onun bütün toplumsal vefa balarn da yeniden dokuyarak ortaya son yllarda pek göremediimiz bir "Gönül Cenneti Sinemas" koyuyor. Üslubunu ve yorumlarn okurlarn çok sevecei bu yazlar, adeta bir Aydan Gündüz sinemas galas görkeminde...