XIX. yüzyl sonuyla XX. Yüzyln ilk yarsnda imparatorluklarn yklyla beraber insan topluluklar, tarihî kökler ve kültürel kimlik konularnda çalmaya balamlar ve bu faaliyetler edebiyat sahasnda da kendini göstermitir.Dünyada hiçbir devlet bizde olduu gibi seri deiimlere maruz kalmamtr. Yarm yüzyl önce tamamen doulu bir cihan devletinin sahibi iken, corafî konumumuz bizi esas medeniyetimizin tamamen aksine doru, bat medeniyetine doru sürüklenmeye mecbur brakmtr. Ne eski tam olarak braklabilmi ne de yeni tam manasyla kabul görebilmitir. Devletin çou müessesesinde ikilemler, farkl uygulamalar görülmeye balamtr. Eitimde, ilimde, adalette, iktisatta, kültürde ve sanatta; uzants günümüze dahi ulaan iki farkl bak açs hüküm sürmütür.Bizim bu çalmamz, Tanzimat'la birlikte gelimeye balayan "yeni" edebiyat anlay üzerinde ve edebiyatn teorisi ile kavramlar alannda younlamtr.