Müthi bir çeliki... Karsna oturduunuz insan dünyann en prestijli bilim ödülünü kazanm. Odasna giderken önce binann her yerine aslm fotoraflarna rastlyorsunuz. Sonra etrafnda onu memnun etmek için koturan örenciler, aratrma görevlileri görüyorsunuz. Üç gündür ald binlerce e-postay temizlemek için uraan teknik elemanlar karnzda seferber oluyorlar. Ve hepsi birleince, sizin de bu i için North Carolina'ya giderken kafanzdaki tek düünce, bir baar hikâyesi yazmanza uygun harika bir mizansenle karlayorsunuz. Ancak durun bir dakika. Sonra sormaya balyorsunuz. Bir portre ortaya çkarmaya çalyorsunuz çünkü. Ve birdenbire... Konutukça ilerin aslnda hiç de planladnz gibi sonuçlanmayacan anlyorsunuz. DNA onarmn merak etmiyorsunuz ki... Siz meseleye Aziz Sancar'n Nobel ald yerden girmiyorsunuz ki... Sancar'n laboratuvar dndaki halinin peindesiniz. Ve oradan sordukça bata tasarladklarnzn elinizden nasl yava yava kaydna tank oluyorsunuz.
Bir Nobel haberi deil... Nobel'e giden yolda nasl çetrefil, insann yüzündeki tebessümü elinden alan, nasl zor, nasl meakkatli bir yaam olduunun öyküsü çkyor ortaya. Aziz Sancar bir kahraman. nsanlk için çalan, hayatlarn buna adayan bilim adamlarnn en kymetlilerinden.