Bediüzzaman Said Nursi 'nin çamza damga vuran büyük bir mütefekkir olduu inkar edilemez bir gerçektir. Zira 1926 ylnda Ispartann ku uçmaz kervan geçmez bir nahiyesine sürgün olarak gönderildii günlerde yazaca eserlerin yeryüzünün en uzak köelerine ulaacan hiç kimse tahmin edemezdi. artlar son derece elverisiz olduu halde "Kurann sönmez ve söndürülemez bir güne olduunu ispat etmek" diye ifade ettii davasndan bir an bile vazgeçmeyi düünmedi. Onu yanl anlayanlar iftira kampanyalaryla mahkemelerin evhamn tahrik etmeleri sonucu bahtna düen sürgünler hapishaneler "Çekmediim cefa görmediim eza kalmad" dedirtse de yolundan döndüremedi. Peygamberlerin davas olan Allah dinine hizmet etmeyi gaye edinen Said Nursi Ben cemiyetin iman selameti yolunda ahiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdas var ne Cehennem korkusu. Cemiyetin iman namna bir Said deil bin Said feda olsun. Kur'an'mz yeryüzünde cemaatsiz kalrsa Cenneti de istemem oras da bana zindan olur. Milletimizin imann selamette görürsem Cehennemin alevleri içinde yanmaya razym. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur. sözleriyle davasna ne derece ciddiyet ve sadakatle bal olduunu ifade etmitir. Elinizdeki kitap günümüz insannn cazibe merkezi olmay baarabilmi bu ahsiyeti biyografik ekilde anlatarak daha yakndan tanmanza frsat sunmaktadr.