Geçen yüzyldan bu yana, bilim felsefesinde birbirinden oldukça kopuk iki gelenek vardr. Birincisi, 1920'lerde Carnap, Schlick, vb. gibi filozoflarn yer ald Viyana Çevresi'nden kaynaklanan ve "bilim" kavramn büyük ölçüde "doa bilimi" örnek ve modeliyle snrlayan bir "doa bilimleri felsefesi" olarak gelimitir. kincisi ise, ortaya çk ve geliimi geçen yüzyln son çeyreine ve özellikle Dilthey'a kadar dayanan ve "sosyal bilim", "kültür bilimleri", "tin bilimleri", vb. gibi deiik adlarla anlan bilimler grubunu ele alan ve günümüzde bir önemli koluyla "hermeneutik bilim felsefesi"ni de içeren bir gelenektir. Ülkemizde, Anglo-Amerikan felsefesi etkisindeki felsefecilerin çabalaryla, bu iki gelenekten birincisi yaygnlk kazanm ve hatta, uzun süre neredeyse tek ve biricik bilim felsefesi olarak rabet bulmutur. Son yllarda benim de içinde bulunduum bir grup felsefecinin ve felsefeyle ilgilenen baz sosyal bilimcilerin çabalaryla, ikinci gelenek içinde yer alan çalmalarn artt görülmektedir.
Eldeki çeviri, benim bilim felsefesi içindeki baat ilgi alanm olan sosyal bilimler (veya kültür bilimleri) felsefesini deil, temel konu ve sorunlaryla doa bilimleri felsefesini ele alan bir giri kitabdr, kitap 1970'lere kadar kendisini dar bir alanda metodolojik sorunlarla snrlam olan olan doa bilimleri felsefesini, yaam, praksis, toplum, tarih, teknik ve teknoloji ile ilgisi basmndan da ele almas ve bu bilim felsefesi geleneinin bu konulardaki duyarszln eletirel bir bakla serimlemesi bakmndan önemlidir. Örnein "Sonuç" bölümü, tamamen bilim-teknik, bilim-toplum, bilim-etik ilikilerinin Habermas ve Popper örneklerinde eletirel yönden deerlendirilmesine ayrlmtr. Özellikle bu bölümde ele alman konu ve sorunlarn, ülkemizdeki felsefe tartmalarnda ve yine özellikle bilim felsefesi çalmalarnda irdelenip deerlendirilmesini diliyorum.