"Her ey, insana ramen iyiden iyiye dilsizleti. nsann bellek ve unutma üzerine kurulu tüm hikâyesi toplu bir intiharla ortadan kalksa da yeryüzü kendini yaayabilse yeniden. nsann varl, varln sefaletiydi."
stanbul'un yakn geleceinde bir "kapanma" hikâyesi. Dünyann ve insanln hzndan ödün vermeden ilerledii, uzay çann tüm ihtiamyla aamalar kaydettii bir zaman dilimindeyiz ve bu hikaye stanbul'un "kanal" ile yarlmas sonras var olan eitsizliklerin artmasnn ve insanlarn müthi bir sessizlikle içe kapanmasnn hikâyesi. Küçük ölçekte ise bu hikâye, yalnzlnda boulmu, d dünyada suç ve arlklarn artmasnn kskacnda kendi içine kapanm ve bu kapanda kslm bir adamn hikâyesi.
ehir, yükseldikçe ve hiyerarik arlklar içinde çevresine kar duyarszlatkça, iddetini kendini var eden köklerine dahi yöneltir sonunda. te bu hikâye, yeni ehrin kaskat inas srasnda, kendisini oluturan en temel unsura, insanna yönelik acmaszlna vurgu yapar. Oldukça insancl ve öznel bir dünyadan acnn içsel yolculuu eliinde ehri gözlemleriz. Görmeyiz bile ehri, sadece hissederiz. Çünkü ehir artk kapanmtr içine, ehir tüm gürültüsüne ramen artk sessizdir. ehir, yabanclatrd insanlarn itahla sindirirken umutsuzluun koyu tonlarna boyamaktadr zihinleri.
Umut ise en büyük sorudur; gerçekten, biz ehirliler, umudumuz var mdr bu kökleri kurutan yaam alanndan, beklentimiz var mdr ehirden? Bu kapanmann sonu var mdr, açlacak mdr bu kat kat ynlaan ehir bir gün, yoksa patlamaya m yüz tutacaktr? Ya da bu gürültülü sessizlik, umut krntlarn sonuna kadar sömürüp gerçek bir sessizlie varacak mdr