Dört Köeli Günler

Hayat bize hiçbir eyi göz ard etmememizi ve küçük ayrntlar küçük görmememiz gerektiini öretiyor. Büyük eyler, küçük küçük eylerin birikimleriyle olutuu gibi küçücük teferruatlarda çou zaman kocaman kocaman hazineler gizlidir.
Bu yüzden basit ve küçük görünümlü eylemler bir sessiz film gibi insann gözünün önüne geçiverir. Birçok insann sahip olmak için pek çok fedakârlkta bulunabilecei bu küçük görünümlü fazilet ve kabiliyetleri idrak etmek durumundadr insanolu. Onun verecei eyin fazileti ve ürünün kymeti de malik olduu bu eylerin birikimiyle ölçülür.
Bu zarif eserde her eyden önce tarihiyle, efsaneleriyle, âdet ve örfleriyle, tabii seyriyle saf ve özgürlüe hasret mümtaz bir topluluk yaar. Bu mümtaz kuan ruhunun azgn ihtiraslar, incelikleri, zarafeti, meyilleri, hüzün ve sevinçleri de var bu zarif kitapta.
iirler; hadiselerin, tecrübelerin pratik ve amelî tutumlarn izdüümüdür. Ayn zamanda sadece bir edebi eser deil, tarihi bir devrin vesikasdr gelecek nesiller için bu iirler.
Bugün kar karya bulunduumuz hadiseler, dünün geçmilerinin karlam olduu hadiselerin ayns ve onlarn semeresi olduu gibi gelecein de tecrübe yerleridir.
Ahmet Rasim'in ifadesiyle; her asr kendi kelimesini düzelterek öbür asra bakyor. O da bir kat düzeltip, dierine teslim ediyor. Böylece lisan (dil) büyüdükçe yeni yeni kelimelere muhtaç hale geliyor.
Kendi hesabma inanyorum ki; gelecek kuaklar için bir tercih yapma durumu olacaksa, yurt havasnn ahenktar bir izdüümü olan bu eser, mümtaz bir neslin gizli kalm kymetlerini bir gün mutlaka meydana çkarmaya yardmc olacak ve inallah evrensel bir hale gelecektir.
Yine Ahmet Rasim, 'ehir Mektuplar' adl eserinde, "Biliyoruz ki her dil kendine mahsus bir takm terkipler ve ibareler vücuda getirerek, tarihi, milli baz kinayeler ile ifade güzelliine kavumaktadr." der. Ahmet Rasim devamnda da "Dil gökten mi inmitir ki daima gördüümüz, bildiimiz terkip ve kelimeleri kullanalm?" der.
Tesir ve teessür üphesiz hayatn en hususi özelliidir ve insana marifet kaplarn açar. Dolaysyla her kelimenin kendisine has ulu bir tesiri vardr iirlerde.
Gönüller, içine doan doru ifade etmek için baka baka deyiler bulmaya lüzum görmezler. Bu nedenle mecburiyet bilinci yaayanlar, kendilerine kar gelemezler.
Zaman olur ki hakikat srlarndan baz srlar gönlüme dokunur ve kalbime strap verir. Kalbim nerede olursa duram oras olmal, derim. iirler bu hal ile benim aramda vasta olmasa bile, vesiledir, diyerek alyorum kalemi elime çou zaman.
Alphonse Daudet, "Deirmenimden Mektuplar" adl eserinde böyle bir sanat eserini yapmak için neden bu derece çalt?" sorusuna:
"Eserimin pek az kii tarafndan bilinmesi bana yeter ve hatta onu kimsenin bilmemesi de bana kâfidir." cevabn verir.
Gönül borcu paylalnca ödenen bir eydir. iirler bu bakma iyi bir vastadr. Aslnda vaka ve olaylarn masum çehrelerinde yakalamaya çalrm ilham gülücüklerini. Böylece kât parçalarna bölük pörçük yazdm krntlar bu zarif kitapta, "DÖRT KÖEL GÜNLER"de bir araya getirdim. ahsen ben bu iirlerimi bu alanda temsil edilen iirlerin tümüne deimem, deiemem.
Böyle bir gönül borcunun karl, "DÖRT KÖEL GÜNLER"in; hazan vurmu kr çiçeklerine cemre esintisi, masum çehrelerin buruk gülümsemesi, Hak yolu taliplilerine bir hatra defteri olmas ümidini tayorum.
"Ne mekân ne yön ne mesafe mefhumu? Basyorum zemine.
Ecel kapy çald zaman, bakmyor gözün yana, matemine
Yalnz O'na (CC) kavumak maksadm, ihtiyacm yok yemine
Sizi emin ele, en emin ellere brakarak, Muhammed-ül Emine"
Muhabbetle

Süleyman Çetinolu

Dettagli