Gurebâhâne-i Laklakan, Ahmet Hâim'in airliinin yannda neden her frsatta nasirliinin de methedildiini ispatlayan deneme kitaplarndan. Üstelik her biri yine onun iirleriyle ayn karatta ve ayn lezzette. Sinemadan mimariye, Yakup Kadri'den Krippel'e, edebiyattan tabiata, kadn-erkek güzelliklerinden çan moda anlaylarna Hâim'in kaleminden asla eskimeyen yazlar toplam.
"'Haffaflar Çars'ndaki leyleklerin bir iki tanesini buraya aldm. Ben de artk bir ihtiyar kulardan farkl mym? Bu köe onlar ve benim için bir gurebâhânedir. Son günlerimizi burada birlikte yaayp bitireceiz. Onun için pavyona, "Gurebâhâne-i Laklakan" ismini verdim.'
Filhakika kanatlar krk bir leylek, beyaz elbiseler giyinmi bir hasta gibi uzakta, aaçlarn arasnda melul melul dolayor ve ikide bir, dallar ve yapraklar arasnda görünen mai ve serbest sema parçalarna krmz, yuvarlak gözleriyle durup bakyordu."