15 Aralk 2016'da gerçekletirilen "Hz. Mevlânâ'da Peygamber (s.a.s.) Sevgisi" balkl sempozyumda sunulmu olan teblilerden bask için iletilenlerin bulunduu bu kitapta, aadaki isimlerin yan sra Bruce B. Lawrence, James Morris, Kabir Helminski, Miriam Cooke, Mohammed Rustom, Omid Safi ve William C. Chittick'in de makaleleri yer almaktadr.
Hz. Mevlânâ, dünyevî hayatn sürdürülmesi hususunda ihmale gelmez gördüü cüz'î akln, metafizik alanda yetersiz kaldna dikkat çekmitir. Metafizik alan, küllî aklla kurulabilecek temas yoluyla temââcya açlr. Bu temasn yolu da aktr.
Ahmet Murat ÖZEL
Hazreti Mevlânâ'nn Peygamber'e olan sevgisi, anlatm, anlay hele Dîvân- Kebîr'de yazd o muazzam sözler, tabii ki bizim ancak idrakimizi, akmz ve zevkimizi çoaltr. Dileriz ki biz de onlarn zerresi kadar Hazreti Peygamber'i idrak edelim, onlarn söyledii gibi, Hazreti Mevlânâ'nn söyledii gibi Kur'ân'n kölesi, Peygamber'in ayann tozu olalm.
Cemâlnur SARGUT
kbal için "Âklar kervannn rehberi" Hz. Mevlânâ, Peygamber'in tam vârisi, ondaki kemâli tam aksettiren bir ayna olmu, ona olan ball kbal'e asrn Rûmî'si, Rûmî-i Asr dedirtmitir.
Dilek GÜLDÜTUNA
Bir rehber sfatyla Mevlânâ'nn çou zaman günlük hayatla badatrarak verdii yol ve yolcu metaforlar, insanlar için önemli ikazlar içerir. Bu yol; dünya hayat olarak da ele alnabilir, sûfî gelenek olarak da. Her ekilde her insan bu bilgilere ihtiyaç duyar.
Emine YENTERZ
Kadn sûfîlerin Peygamber sevgisinin kaynan Hz. Peygamber'in (a.s.) "Dünyanzdan bana üç ey sevdirildi: Kadn, güzel koku ve [üçüncüsü olan] namaz ise gözümün nuru klnd)" hadîsinde aramak gerekir.
Hülya KÜÇÜK
Tasavvuf inannda "Nûr-i Muhammedî" veya "Hakîkat-i Muhammediyye" görüü mehurdur. Buna göre Nûr-i Muhammedî ilk yaratlan eydir ve bütün varlklar ondan feyiz almlardr. Hz. Muhammed her türlü fazilet ve olgunluun kendisinde kemâl bulduu kimsedir. Mevlânâ Nûr-i Muhammedî görüünü en iyi ekilde benimseyenlerdir.
Mehmet DEMRC
Küll olan; yani Peygamber Efendimiz yegâne hakikattir. Yegâne hakikat-i Muhammedîyye dediimiz ya da nur-u Muhammedî dediimiz varlk hakikati, onun dndaki her ey... tabii onun dnda olan da bir ey yoktur... onun tecellîyâtdr, onun... tâbiri caizse, özellikle teolojik bir tâbirle ifade edersek; onun cüz'üdür, onun parçalardr. Fakat bu parça, küll'ün bir yansmas eklindedir, dolaysyla mozaik gibi parçalardan örülü bir bütün burada resmetmiyoruz, bütün öngörmüyoruz.