Dünyann en basit, en zavall, hatta en ahmak adam bile, insan hayretten hayrete düürecek ne müthi ve kark bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçyor ve insan dedikleri mahluku anlalmas ve hakknda hüküm verilmesi en kolay eylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüümüz bir peynirin evsaf hakknda söz söylemekten kaçtmz halde ilk rast geldiimiz insan hakknda son kararmz verip gönül rahatyla öteye geçiveriyoruz?
...
Dier memurlara kar daima daha ihtiyatl olan ve her biri bir türlü iltimasa dayanan bu gençlerden fena bir mukabele görmekten çekinen arkadamn, kendisine asla mukabeleye cesaret edemeyeceini bildii Raif Efendi'yi bu kadar hrpalamas, birkaç saat geciken bir tercüme için kpkrmz kesilerek bütün binaya duyuracak ekilde barmas gayet kolay anlalabilirdi: nsanlar, kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatl sarho eden ne vardr? Hele bunu yapmak frsat, birtakm ince hesaplar dolaysyla, ancak muayyen baz kimselere kar kendini gösterirse.
...
Raif Efendi'nin bu halleri üzerinde çok düündüm. Böyle bir adamn -nasl bir adamn, bunu ben de bilmiyordum, fakat onun göründüü gibi olmadna emindim- evet, böyle bir adamn kendisine en yakn insanlardan isteyerek kaçmasna imkân yoktu. Bütün mesele, etrafndakilerin onu tanmamasndayd ve o da kendini tantmak için herhangi bir teebbüste bulunacak adam deildi. Bundan sonra aradaki buzu çözmeye, bu insanlarn birbirlerine kar duyduklar müthi yabancl gidermeye imkân yoktu. nsanlar birbirlerini tanmann ne kadar güç olduunu bildikleri için bu zahmetli ie teebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolamay ve ancak çarptkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmay tercih ediyorlar.
...
Maria Puder bana bir ruhum bulunduunu öretmiti ve ben de onun, imdiye kadar rastladm insanlar arasnda ilk defa olarak, bir ruhu bulunduunu tespit ediyordum. Muhakkak ki bütün insanlarn birer ruhu vard, ama birçou bunun farknda deildi ve gene farknda olmadan geldikleri yere gideceklerdi. Bir ruh, ancak bir benzerini bulduu zaman ve bize, bizim aklmza, hesaplarmza danmaya lüzum bile görmeden, meydana çkyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaamaya, -ruhumuzla yaamaya- balyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa braklyor, ruhlar birbirleriyle kucaklamak için, her eyi çineyerek, birbirine kouyordu.
...