Modernlik felsefi kuruluunda kehanetin guçlu çarmlarn bilimsel kesinlik arayyla snrlamtr. Descartes kesinlik aratrmasnda mehur "cin"i bandan savarken kâhinin yerini modern bilim adam/filozof alr. Ne var ki Descartes'n kendisi de bir modernlik kehaneti ortaya koyar: Modernlik amaz yasalarla duzenlenen, doann nesneye donutuu, eylerin ve toplumun apaçk olduu bir kesinlikler evrenidir. Bunu, modern toplumun ilk eletirmenlerinden Rousseau'nun kehaneti takip eder: Modernlik, tarihin "tamahkâr bir tuccar" gibi ilerlemesiyle yurein yabanclat bir bozulma dunyasdr. Eski bir efsane olan Faust, Goethe'nin kaleminde tam da bu kehanetleri takiben modernliin hep inkâr ederek ilerleyen ruhuna donumutur. Goethe ve Alman romantiklerini modern ruhun zaman/tarih araclyla kaçnlmaz bir biçimde yabanclaarak ilerlediini soyleyen Hegel takip eder. Marx'n kat olan her eyin buharlat modern-kapitalist topluma dair unutulmaz kehaneti de kendinden onceki modernlik kehanetlerinin mirasçsdr. Baudelaire iirindeki zaman sknts, Madam Bovary'nin batan çkarlmas bu modernlik kehanetlerini soylemsel olarak pekitirir. Weber, modern rasyonaliteyi formule eder: Dunyann buyusunun bozulmas. Simmel, metropolun tinsel hayatn anlatrken bu kehanetleri alr ve toplumsal bir ruhla yeniden iler. Benjamin ise butun bu modernlik kehanetlerini mesiyanik bir ruhla toplar ve modernlie kar yeni bir bak açsna evirir.
Eer modern bir toplumda yayorsak modernlik kehanetleri bizi halen ilgilendiriyor demektir.