Osmanl kapitalist olmad ya da olamad. Osmanl medeniyeti için bu iki hükmün (önermenin) hangisine itibar ederseniz ediniz; u gerçek deimeyecektir: Osmanl Medeniyeti ömrünü bir Tarm mparatorluu olarak tamamlamtr. Bir baka ekilde ifade edecek olursak; en ihtiaml yüzyllarndan ömrünün son yllarna kadar oldukça büyük bir dünya corafyasna sahip olmasna; bu corafyada büyük hacimlerde ve yaygnlkta bir ticarî faaliyete sahne olmasna ramen Osmanl Medeniyeti ne Merkantilizm'e ne de onun çocuu olan Ticarî Kapitalizm aamasna geçememi; ömrünü bir Tarm mparatorluu olarak tamamlamtr.
Buna karlk hasm ve kap komusu olan Avrupa, Tarm Medeniyeti aamasndan önce Merkantilizm'e, ardndan "Ticarî Kapitalizm"e, onun ardndan da "Endüstriyel Kapitalizm"e intikal etmitir. Avrupa'nn bu ilerleme sürecine çok geçmeden -aslnda neredeyse e zamanl olarak- Kuzey Amerika da (ABD) itirak etmi; bu iki dünya el'an içinde yaamakta olduumuz Modern Uygarl yaratmlardr. Modern Uygarln iktisadî sistemi ise "Endüstriyel Kapitalizm" olmutur.
Peki, ne olmutur ya da olmamtr da Osmanl Medeniyeti Modern Uygarl yaratan ya da onun teekkülünde önemli paya sahip bir fail olamamtr veya olmamtr? Bir baka ekilde sorulacak olursa; Bat'y "Endüstriyel Kapitalizm"e ve Modern Uygarla tayan dinamikler ne idi ve bunlar Osmanl Medeniyeti'nde yok mu idi?
Bat'y "Endüstriyel Kapitalizm"e, ardndan da Modern Uygarl yaratmaya götüren temel dinamik; "nesnel ve olgusal varlk aleminde" meydana gelen/gelmekte olan olu ve olgularn "ne"liine ve "nasl"lna yönelik "Bat'l nsan"n ilgisi ve merak olmutur. Bu ilgi ve merak "Bat'l nsan" "pozitif bilimsel bilgi"ye ve onun imkânlarnn kefine götürmütür.
Bu ilgi ve merak "Osmanl nsan"nda olmayan bir eydi. "Osmanl Zihni", varlk âlemini tekil eden eyayla (maddeyle) bilgi ilikisine, eyann (maddenin) dnda ve uzanda kalarak giriiyor; eyadaki (maddedeki) olu ve olgular nesnel ve olgusala olarak deil "hikemî" olarak idrak etmeye çalyor; bu ekilde elde etmi olduu duygu ve/veya sonuçlar subjektif olarak idrak ediyor; bu bilgi ve bunun edilme yöntemini esas alarak buradan bir anlam dünyas ina ediyordu. Bir baka ekilde söyleyecek olursak; Osmanl nsan "eyann (maddenin) hakikatini" maddenin kendisinden deil, kendi sübjektif (öznel) tecrübesinden elde ediyordu. Bu bilgi ise nesnel olgusal deil "mistik" ve "hikemî" bir bilgi türüydü.
"Bat'l nsan"la "Osmanl nsan" arasndaki bu bilgi edinme yöntemi ve bunun sonuçlar, iki farkl dünya, iki farkl hikâye yaratmtr. Bu hikâyenin Osmanl'ya ait olan tarihsel olarak sahneden çekilmi, buna mukabil Bat'ya ait olan bugün bir baka evreye (Dijital Uygarlk) geçmi olarak insanolunu bilinmez ve belki de tehlikelerle dolu bir gelecee götürmektedir. Bu Kitap'da bu iki farkl dünya, bu iki farkl hikâye anlalmaya ve anlatlmaya çallmtr."