"...Trakya köylerinde evin baköesinde durur. ncecik çöplerden yaplm, minyatür bir Uzak Dou tapnan andrr. Üstünü renk renk, küçücük çaput parçalar süsler, rüzgârda kml kmldr. Suyun dibinde balklarn kand olta tüyleri gibi, sinek saraynn görevi de sinekleri üstüne çekmektir. Evin içindeki sinekler, bu kml kml ince sarayn üstüne toplanrlar; renkli çaput parçalarna, incecik çöplere pislerler. Evin dier eyalar bir ölçüde temiz kalr. Rüzgârda salnan narin gövdesi ve güzelim renkleriyle sinek saraynn gerçekte ne ie yaradn görmek, insan hüzünlendirir. Kimi evler ve kimi yaamlar da sinek saraylarna benzerler. Görevleri temiz olmak deildir, ama bouna olduklar da söylenemez. Güzellikleri ise bizim hanemize kazanç yazlr..."
Fransz bir baba ve Türk bir annenin olu olan Sinan Laforge, Paris'teki ideale yakn hayatn bir süreliine askya alarak gelecei hakknda düünmek için stanbul'a gelir. Yakn dostunun ona açt Cihangir'deki apartman, âdeta Burlesk bir gösteriden frlam gibidir. Cüce bir kapc ve mongol olu, gece kulüplerinde çalgclk yaparak geçimlerini salayan ikiz kz kardeler, bir fahie, bir travesti ve umutsuz bir yal kadn ile dul kz... Bu insanlar da, parçalanm kimlikleri ve ikiye bölünmü yaamlaryla Bülbül Soka gibi bir çkmazdadr sanki.
Cihangir sokaklarndaki renkli manzaralar, çetrefilli ilikileri, ümitleri ve hayal krklklarn, sevinci ve hüznü son derece sade, canl ve akc bir üslupla kaleme alan Mine G. Krkkanat, Sinek Saray'nda okura insan ruhundan çarpc bir kesit sunuyor.
(Tantm Bülteninden)