Harem'e giren gözü dönmü askerlerin tatl canna kymak üzere üütüünü gören Kösem Sultan önce söz silahn çekti ve bu gayyadan kurtulmaya çalt. Olmaynca, para ve servetine el atp altnla dolu hazînesini teklif etti. Ancak kapya dayanm olan ecel aman vermek istemiyordu. Her saniyesi bir saat gibi gelen bu dehetli zaman zarfnda geriye bir tek yol kalyordu; tam bir yiit gibi dövümek...
Nitekim Kuçu Mehmed denilen rezille arasnda zorlu bir bouma patlayverdi. Zilletin prangasn az dileriyle çineyip tüküren o asil küheylan, ak saçlarna ramen nefsi müdafaaya girimeyi seçiyordu. Nitekim sonu mutlak bir ölüme çkan bu er meydannda kükremi bir arslan gibi dövüüyordu. Bu esnada can yanan Kuçu, o sefil hançerini Kösem'in gözüne saplayverdi. imdi ulu Vâlide'nin yorgun ve ateli ba yaz yamuruna tutulmu bir ta gibi terlerken, narin vücudu kzl kannda ykanyordu.
Esiz Vâlide'nin ba kâtili onu öldü zannederek brakt. Tam da bu kanl odadan uzaklamaya balamlard ki, onun inleyerek nefes aldn farkettiler. Bu kanl gecenin ansz kâtilleri o dii kaplann ylmaz gösüne çakl örste hâlâ hayat demirinin dövülmekte olduunu anlamlard.