Uhud'dan Kalan Hatra

Bir hayat nizamnn büyüklüü, o nizam benimseyenlerin vicdanlarnda brakt tesirlerin ve itiraflarn incelenmesiyle anlalr. nsanlarn hayat düzenlerine yol ve yön veren sistemleri incelediimizde öyle bir soruyu da ilâve etmemiz lâzmdr: Bu sistem, benimseyenlerinden, savunmasn yapanlardan kaç kiiyi mutlu edebilmi, karanlk, ümidsiz, karmak dünyalarndan kurtarp aydnlk bir hayata kavuturabilmitir? te bu soruya Müslümanlktan baka yüz akyla cevap verecek hiçbir sistem görülmemitir. Müslümanlk, geldii günden bu güne kadar milyarlarca insan mutlu etmi, toplumun hangi kesiminde, hangi seviyesinde olursa olsun daima en iyiye ve en güzele kavuturmutur. Bu gerçein yetien nesillere anlatlmas en büyük vazifemizdir. Bu anlatmda da yaanan hayatn gerçeklerinden hareket ederek toplumun bütün sahalarnda insanln içinde kvrand buhran sebebleri, eilimleri, tesirleri incelenerek canl bir tablo halinde sunulmaldr. Bu eseriyle muhterem müellif bunu yapmtr. slâm Peygamberi Hazret-i Muhammed -aleyhisselâm-'n Allah'tan getirdii ve bütün insanla sunduu mukaddes çar acaba toplumun her seviyedeki insanna nasl tesir etti? Bu çary kabul edenlerin ve etmeyenlerin vicdanlarnda ne gibi akisler yapt? Onlara efkatli elini uzattnda nereden kurtarp nereye ulatrd? te bunlarn iyi incelenip anlalmas slâm'n anlalmasdr. Muhterem müellif bu eseriyle «Bir tarih olayn en güzel anlatma» sahasnda açlan yarmada birincilik kazanm, hikâye türünün Arapça'da en güzel örneklerinden birini ortaya kovmutur. Eser, Rasûlullah'n ashabnn en son srasnda yerini alan Vahi'yi konu alyor. Burada, okununca görülecei gibi esas konu Rasûlullah ve getirdii çardr. Eseri okurken her bölümde saadet asrnn bir safhasn yaayacak, Müslümanln büyüklüünü, insanln vicdanndaki tesir kudretini elle tutulur ekilde hissedeceksiniz. Allah'a dönmekten ve O'nun yolunda olmann mutluluunu duymaktan baka hiçbir eyin insan huzura kavuturmaya yeterli olmadn göreceksiniz. Mesela Vahi gibi hürriyete kavumay kendilerine en büyük mesele yapp, bir zaman sonra istemedikleri kadar serbestlie nail olanlarn; mal, mülk ve servetlerinin hesabn bilmeyenlerin refahn, maddî imkânlarn zirvelerinde dolaanlarn ard arkas kesilmez ikâyetlerini, pek çoklarna intihar etmeyi düündüren buhranlarn birkaç dakika dinlediimizde bu gerçei daha iyi anlayabiliriz. Çünkü insann yaratl gayesi ve mutluluk sebepleri bunlarn hiçbiri deildir. nsan, Allah'a ne kadar yaknsa, O'nun kendisine gönderdiklerini ne kadar anlayabiliyorsa, sahip olduu imkânlar Allah yolunda ne kadar kullanabiliyorsa o kadar mutludur, o kadar huzurludur. Rum'dan gelen Suheyb, ran'dan gelen Selman, Habee'den gelen Bilâl, Rasûlullah â Sevban, Mekke'de bütün mallarn terkedip Allah'a ve Rasûlüne hicret eden muhacirîn, Suffa'nn nûrânî insanlar Son Peygamber'in çevresinde ayn mutluluu, ayn heyecan, ayn sevinci paylayorlard. Bunlar, maddî imkânszlklarn en acs içinde mutluluun en tatlsn yaarlarken, Mekke'de koyu müriklerden meselâ Safvan bin Ümeyye, samimi arkada krime'ye unu itiraf ediyordu: «Biz daha neyi isteyip neyi istemeyeceimizi bilmiyoruz. Hereyimiz ve düüncelerimiz karmakark. Fakat Muhammed'in adamlar böyle deil. Her eyin ve her olayn onlar yannda belirli bir ölçüsü var. Hangi hadiseyi nasl deerlendireceklerini çok iyi biliyorlar. Bizim için hezimetten baka bir ey olmayan Hudeybiye Anlamas'na zafer dedik. Halbuki zafer Muhammed'indi!» Vahi, kölelik devrinde dayanlmaz ikencelerden, hürriyet devrinde korkunç buhranlardan, dünya durdukça unutulmayacak büyük cinayetler iledikten sonra iyi bir arkadann tesiriyle nice uramalar neticesinde kararn vererek Allah ve Rasûlüne îmân etti ve Müslüman kardeleri arasndaki yerini ald. Allah, Vahi'nin Müslüman olmadan önceki günahlarn affetti. Fakat Vahi kendisini affetmedi. Allah ve Rasûlü'nün huzurunda daim

Dettagli