Savalar, uluslararas politikann bir disiplin olarak yaama geçmesini salayan unsurlarn banda gelir. Antik dönemlerden itibaren sava olgusu üzerine yaplan çalmalar, bugün uluslararas ilikilerin bir disiplin olmasn salayacak donanm oluturmutur. Savalar bir yandan uluslararas sistemin çelikilerini anlamay zorunlu klm bir yandan da berbaerinde güvenlik kayglarn ve bu nedenle uluslaras ilikiler sadece bu disiplini meslek edinmi bilim insanlarnn deil, ayn zamanda o karmak düzelmde iliki yürüten tün karar alclarn ilgisini çekmektedir.
Geçmiten günümüze kadar uluslararas sistemde yer alan temel aktörlerin ve sistemdeki temel dinamiklerin ne tür hesaplar yaplarak ekillendirildiini betimleyen bu çalma, hangi tür uluslararas sistemde hangi tür aktörlerin ne tür yöntemler ile güvenliklerini saladn ortaya koymaktadr. Dedeolu; öncelikle güvenlik ve strateji kavramlarnn anlamlarna açklk getirmi, sonrasnda ise tarihsel ve kuramsal bir arka plan oluturmutur.
Uluslararas ilikilerde "oyun" hiç bitmez; stratejiyi de takrarlanan "oyunlar" gibi düünürsek, Ortaçadan beri tekrarlanan "benzerlerin mücadelesi" (ABD-Rusya) ile "benzemezlerin mücadelesi" (Devlet-Terör Örgütleri) sürekli izlediimiz bir oyun gibidir. Hayatta yine o dönemlerde güvenlik ile özde bir kavram olarak kullanlan din, günümzde laik olmayan yönetm biçimlerinin toplumsal varlnn devam, ekonomi sistemin ileyii ve düman olgusunun yaratlmasna een etkili sistem din ile kurulmutur.
Sistemde güvenlik kurallarn güçlü olan; yani teknik, ekonomik ve dier bakmlardan üstün olan koymakta, dierleri onunla uyum gösterdikleri sürece bu sistemin içerisinde kalmaktadrlar. savalan bölgelere bakldnda ise Kuzey Amerika ve Avrupa'y bununla birlikte, "güçlü ellerin" doal gaz ve petrol boru hatlar ile önemli ticaret güzergahlar olan deniz ve kara koridorlarndan çekilmediini görürüz. Büyük skender, Roma mparatorluu, Büyük Britanya mparatorluu, Napolyon ve Hitler gibi; ABD, Rusya, Çin ve AB, bu bölgelerde fazlasyla ilgilenmektedirler.
Bu ilginin yanllndan bahsedemeyiz belki ama neden doru olduunu Platon çok önceden söylemitir; "Doru, güçlünün iine gelendir". Güçlü olan ise bilgili olandr. Eserin size güç vermesi dileiyle...
"Bilemezsiniz, bilmediiniz yoldan gidersiniz. Öngöremezseniz, engelleyemezsiniz"