Filozof beni deitiriyor muydu? Hayr, Filozof beni deitirmiyordu. Eer böyle bir amac olsayd bunu hissedecek ve belki de ona, da keçilerine toynak srtacak bir inatla direnecektim. Filozof bana, beni kefetmem için yollar gösteriyor, hayatma bir ayna tutuyordu.
Filozof'un önüme koyduu bu endam aynasnda, artk gözüme hiç de mantkl görünmeyen ve houma gitmeyen eyleri gördükçe, onlar ben kendim deitiriyordum. Bunun ne kadar kurnazca bir taktik olduunu anlamam da epey uzun sürdü. Çünkü o bunu, büyük bir sabrla ve ustalkla yapyordu.
Cep telefonumu elime alp, Filozof'un kymetli okuma koltuuna gömüldüüm ve saatlerce oradan kalkmadm zamanlarda bana gck olduundan adm gibi emindim. Ama, bunu hiç belli etmiyordu. Onu ne kadar zorlarsam zorlayaym, ilgimi çekecek bir eyler, mesela elenceli bir hikâye, bir tabak bademli kurabiye ya da ne bileyim ben, kaytsz kalamayacam bir teklif bulmadkça, "O telefonu brak ve o koltuktan kalk artk!" demiyordu.
Maaradakiler hakknda bir eyler duydun mu?
Ha?
Maaradakiler, diyorum... Onlar hakknda bir ey okudun ya da duydun mu bugüne kadar?
Hangi maaradakiler?
Platon'un maarasndakiler?
Platon da kim?
Beklenmedik bir olayla hayatlar birbirine deen Çaylak ile Filozof, Çaylak'n kendi benliine doru bir yolculua çkmlard. Ama bu uzun bir yolculuktu. lk kitapta, esiz ve benzersiz bir benlik tadnn farkna varmaya balayan Çaylak, dizinin bu ikinci kitabnda ise, insan olmann ne demek olduunu kefetmeye çalyor. Ve soruyor, "Neden bir kutup ays, bir solucan deilim ben? Neden insanm?"